Uçların ülkesi; Türkiye… Bugünün şarkısı; Öf Öf

Türkiye
Köprü olmak sanırım bunu gerektiriyor. Uçları birleştirmek…
Ülke; çok zekiler ve çok aptalları birleştiriyor, ülke; katilleri ve melekleri içinde barındırıyor. Ağır dinciler ve ateistler barış içinde yaşayabiliyor.
Keşke sadece Avrupa ve Asya’yı köprüler ile birleştiriyor diyebilseydim; ancak onlarca kültüre köprü oluyor. Barış umudu ile yanıp tutuşurken, savaş alevlerini içinde barındırıyor.
Güzelliklerini paylaşalım önce; batıdan doğuya doğru gittikçe samimiyet, hoşgörü ve misafirperverlik artıyor. Doğudan batıya doğru gittikçe, bilim sanat ve edebiyat…
Doğuya gittikçe ruhunu besleyebiliyorsun, batıya doğru gittikçe zihnini…
Ararsan eğer; her şeyi bulabileceğin bir ülke. Aşkı, umudu, barışı, güzel sohbeti, gülümsemeyi…
Güzel sahilleri, tarihi alanları, güzel kuzey ormanları…
Kötü yanları yok mu? Elbette var…
İnsanları kandırmayı marifet sanan siyasetçileri, giderek kültür yozlaşması, yanan ormanları…
2000 yılından önce doğan biri olarak bize güzel ahlak ailede öğretildi, okulda değil. Bize sürekli söylenen yalan söyleme, çalma, kötü söz söyleme, başkalarına zarar verme…
Aileler artık bunların okulda öğrenilmesi gereken kavramlar olduğunu düşünüyor…
Yerli malı haftasında herkes kendi yetiştirdiği ürünlerden yemekler yapar ve herkesle paylaşırdı. Güzel bir gelenekti benim için. Yok olduğu için üzüldüğüm bir gelenek.
Bayramlarda büyük ailenin en büyüğünde toplu yemek yeme geleneği de giderek yok oluyor. Buda beni üzüyor.
Bireysellik özgürlük katıyor ancak ruhu giderek öldürüyor. Birlikte yaşamak istemiyoruz artık. İnsanlık olarak yalnız yaşama isteği bizi kuşatmış durumda.
Yapay zekayla konuşmalarım daha güzel geçiyor, onlara da buradan göz atabilirsiniz.