Bugünden tam 18 ay önce uçurumun kenarındaydım, artık uçmayı öğrendim. Günün şarkısı Human

Uçurumun kenarındaydım:
Bu hissi şöyle anlatmak istiyorum: Denizin 1000 metre altındasınız ve ekipmanınız yok. Bir taraftan her yönden basınç var ve patlayacak gibi hissediyorsunuz. Bir tarafınızdan nefesiniz kesiliyor. Işığı göremiyorsunuz. Kurtuluş olmayacağını biliyorsunuz ve yavaş yavaş ölmek daha iyi gibi geliyor. Sürekli bitmek bilmeyen acı biteceğini düşünüyorsunuz. Artık vitesi boşa alıyorsunuz ve yavaş yavaş karanlığa teslim oluyorsunuz.
Kimse kurtarmaya gelmiyor… Gelmeyecek de.
Artık başkalarından yardım dilenmenin hiçbir çözüm olmadığını biliyorum. Her ne başardıysam, bu güne kadar yalnız başardım. Dünyanın dönüşünün kişisel/kurumsal çıkarlara dayalı olduğunu anladım. Her kuruma ve kişiye birer çıkar verdim. Ve bu verdiklerim ile artık 20 ülkeden fazla ülkede 50 nin üzerinde kurum ile işbirliğine devam ediyorum. Çıkarları bittiğinde benimle işbirliğine devam ederler mi bilmiyorum. Ancak dün çok farklı bir şey oldu. Bir hayalimi paylaştım. Aslında 10 yıldır hayalini kurduğum bir proje idi. Project Nexus. 1 saat içerisinde üniversiteler, devlet kurumları, STK’lar. Tam 10 ülkeden katılımcı oldu. Hiç bu hızda, bu sayıda partnere ulaşamamıştım. Bu hıza 3 partner ile ulaşmıştım ancak 10 ülkeye ulaştığım için mutluyum.
Projeyi henüz anlatamam ancak şunu söyleyebilirim: Gülmüyorum artık. Sevinçten hüngür hüngür ağlıyorum.
Savaşım devam ediyor; hem içimde, hem de dışımda. O gün son bulsa idim hayatım. Bu günleri göremeden bomboş bir hayat yaşamış ve hiç kimsenin hatırlamadığı bir hayat yaşamış olacaktım. Savaşmaya devam…
Yapay zekayla konuşmalarım daha güzel geçiyor onlara da buradan göz atabilirsiniz.